Koordinatlar: 31°51′19.60″K 35°27′43.85″D / 31.855444°K 35.4621806°D / 31.855444; 35.4621806

Eriha
أريحا
Eriha'dan bir sokak.
Eriha'dan bir sokak.
Takma ad: Güzel Kokulu
Koordinatlar: 31°51′19.60″K 35°27′43.85″D / 31.855444°K 35.4621806°D / 31.855444; 35.4621806
Yönetim
 - Belediye Başkanı Hassan Saleh
Nüfus (2006)
 - Toplam 20.300


Eriha (Jericho ya da Ceriko) Filistin Ulusal Yönetimi'nin Batı Şeria bölümünde Ürdün Nehri yanında yer alan bir yerleşim yeridir. Eriha Valiliği 'nin merkezidir ve Fetih partisi tarafından yönetilir. 2007 yılı itibariyle 18,346 nüfusa sahiptir. 1517-1918 yılları arasında Osmanlı hakimiyeti altında olan şehir, 1949'dan 1967'ye kadar Ürdün tarafından işgal edildi ve 1967'den itibaren İsrail işgali altında tutuldu; 1994 yılında idari kontrol Filistin Yönetimi'ne verildi. Dünyanın en eski yerleşim bölgelerinden biri olduğuna inanılmaktadır ve dünyanın bilinen en eski koruyucu duvarına sahip şehridir. Şehrin, dünyanın en eski taş kulesine sahip olduğu da düşünüldü, ancak Tel Karamel, Suriye'deki kazılarda daha eski taş kuleler keşfedildi.

Arkeologlar Eriha'da 20'den fazla ardışık yerleşimin kalıntılarını ortaya çıkarmışlardır. Bunlardan ilki 11,000 yıl öncesine (MÖ 9000), neredeyse Dünya tarihinin Holosen döneminin başlangıcına dayanmaktadır.

Şehir ve çevresindeki verimli kaynaklar binlerce yıldır insanları şehre çekmektedir. Eriha, Tanah'ta "Palmiye Ağaçları'nın Şehri" olarak tanımlanmaktadır.

Etimoloji

Eriha'nın İbranice'deki ismi olan Yeriẖo kelimesinin genellikle Kenanca reaẖ ("kokulu") kelimesinden türetildiği düşünülmektedir. Ancak diğer teoriler Eriha'nın Kenanca "ay" anlamına gelen Yareaẖ kelimesinden ya da "Ay Tanrısı" olduğuna ve şehrin ona eski bir ibadet merkezi olarak adandığına inanılan Yarikh kelimesinden geldiğini savunmaktadır.

Jericho'nun Arapça adı, ʼArīḥā, "kokulu" anlamına gelir.

Tarih ve arkeoloji

Kazıların tarihi

Yerleşim yerinin ilk kazıları 1868 yılında Charles Warren tarafından yapılmıştır. Ernst Sellin ve Carl Watzinger 1907 ve 1909 yılları arasında, John Garstang ise 1930-1936 yılları arasında Tel es-Sultan ve Tulul Ebu el-'Alayik'te kazılar yapmışlardır. Daha modern teknikler kullanılarak yapılan araştırmalar, 1952 ve 1958 yılları arasında Kathleen Kenyon tarafından yapılmıştır. Lorenzo Nigro ve Nicolò Marchetti 1997–2000 yıllarında kazılar gerçekleştirmiştir. 2009'dan beri yürütülen İtalya-Filistin ortak arkeolojik kazı ve restorasyon çalışması, 2015 yılından itibaren Lorenzo Nigro, Hamdan Taha ve Jehad Yasine yönetiminde Roma "La Sapienza" Üniversitesi ve Filistinli MOTA-DACH tarafından yeniden başlatılmıştır. İtalya-Filistin Ortak Kazı Çalışmaları 20 senede (1997-2017) 13 kez gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte; Orta Tunç Çağı'na bakan A1 Kulesi ile Erken Tunç III döneminden kalma güneydeki Aşağı Kasaba ve Bahar Tepesi'nin doğu tarafındaki G Sarayı gibi bazı önemli keşifler yapılmıştır.

Taş Devri: Tel es-Sultan ve kökeni

En eski yerleşim yeri günümüzdeki Tel es-Sultan (ya da Sultan Tepesi) şehrinden birkaç kilometre uzaklıkta bulunuyordu. Hem Arapça hem de İbranice'de, Orta Doğu ve Anadolu'daki antik yerleşim yerlerinde olduğu gibi; tel, zaman içinde ardışık tabakalar üzerine inşa edilmiş "höyük" anlamına gelmektedir. Eriha, Çanak Çömleksiz Neolitik A ( en:Pre-Pottery Neolithic A, PPNA) ve Çanak Çömleksiz Neolitik B ( en:Pre-Pottery Neolithic B, PPNB) dönemlerini yansıtan bir tip yerleşim yeridir.

Natuf avcı-toplayıcıları, c. MÖ 10.000

Sahadaki epipaleolitik yapı, jeolojik tarihte Holosen döneminin başlangıcı olan, MÖ 9000'den daha erken başlayan Natuf kültürü yapılarının inşasıyla; tarımın icadından daha erken bir tarihe denk gelmektedir.

Eriha yerleşim yerinin MÖ 10.000 yıllarına dayandığına dair kanıt bulunmaktadır. Genç Dryas'ın soğuk ve kurak dönemlerinde, herhangi bir yere kalıcı olarak yerleşmek imkânsızdı. Ancak, Ayn es-Sultan 'ın Natuf avcı-toplayıcı grupları için popüler bir kamp alanı olduğu zamanlarda, bu gruplar arkalarında hilal şeklinde mikrolit aletler bıraktılar. MÖ 9600 civarında, Genç Dryas stadialinin kuraklık ve soğukluğu sona ermişti; bu da, Natuf gruplarının kalış sürelerinin uzamasına ve sonunda da yıl boyu süren yerleşim ve kalıcı yerleşim yerine yol açtı. Ocaklar ise evlerin hem içinde hem de dışında yer alıyordu.

Çanak Çömleksiz Neolitik, c. MÖ 9500

Eriha Tel es-Sultan'da gün ışığına çıkarılan yerleşim yeri kalıntıları
Çanak Çömleksiz Neolitik A (PPNA)

Eriha sahasındaki ilk kalıcı yerleşim, MÖ 9.500 ila 9.000 yılları arasında Ein es-Sultan'ın yakınında şekillenmiştir. Dünya ısındıkça, arkeologların " Çanak Çömleksiz Neolitik A" ( en:Pre-Pottery Neolithic A, kısaltılmış hali PPNA) olarak adlandırdıkları tarım ve yerleşik ikamete dayalı yeni bir kültür ortaya çıktı. Kültürleri çömlekçilikten yoksun, ancak şu özelliklere sahipti:

  • küçük dairesel evler
  • ölülerin binanın altına gömülmesi
  • vahşi hayvanların avlanması
  • yabani veya evcil tahılların yetiştirilmesi

Eriha'da dairesel konutlar; çamur harcıyla birlikte sıvanmış, güneşte kurumaya bırakılmış kil ve saman tuğlalardan yapılmıştı. Her evin yaklaşık 5 metre çapında olduğu ölçülmüş ve üstleriyse çamurlu fırçalarla kapatılmıştı. Ocaklar ise hem evlerin içinde hem de dışında yer alıyordu.

MÖ 9400 yılına gelindiğinde kasabada 70'ten fazla orta büyüklükte yerleşim yeri bulunuyordu.[ kaynak belirtilmeli ]

Bu alan, içinde bir taş kulesi olan 3,6 metre yüksekliğinde ve 1,8 metre genişliğinde geniş bir taş duvarla çevrili 40,000 metrekarelik bir yerleşim yeridir. Aynı zamanda höyüğün batı tarafının ortasına yerleştirilmiş, 8,5 metre yüksekliğinde ve 22 taş basamaklı bir iç merdiven içermektedir. Bu kule ve hatta Suriye Tel Karamel'de ki kazılarda ortaya çıkarılan daha eski kuleler şimdiye kadar keşfedilen en eski kulelerdir. Kulenin tören amacıyla kullanıldığı, duvarın ise su taşkınına karşı savunma amaçlı kullanıldığı düşünülmektedir. Duvar ve kule, MÖ 8000 civarında Çanak Çömleksiz Neolitik A (PPNA) döneminde inşa edilmiştir. Kule için 1981 ve 1983'te yayımlanan karbon tarihleri, kulenin MÖ 8300 civarında inşa edildiğini ve M.Ö. 7800 yılına kadar kullanımda kaldığını göstermektedir. Duvar ve kulenin, yüz insanla yüzden fazla günde inşa edildiği düşünülmekte; bu da iyi bir sosyal organizasyona işaret etmektedir. Kasabada yuvarlak kerpiç evler olmakla birlikte, sokak planlamasının olmadığı bilinmektedir. PPNA dönemi boyunca Eriha'da yaşayanların kimliği ve sayısı halen tartışmalı olup, tahminler 2,000–3,000'e kadar çıkmakta ve 200-300'e kadar düşmektedir. Bu nüfusun emmer buğdayı, arpa ve baklagilleri evcilleştirdiği ve vahşi hayvanları avladığı bilinmektedir.

Çanak Çömleksiz Neolitik B (PPNB, yaklaşık 1,4 binyıllık bir dönem)

MÖ 7220 ve 5850 yılları arasındaki Çanak Çömleksiz Neolitik B döneminin (karbon-14 tarihleri az ve eski olsa da) kültürel özellikleri şunlardır:

  • Daha fazla evcilleştirilmiş bitki çeşitleri
  • Muhtemelen koyunların evcilleştirilmesi
  • Alçı kullanılarak yeniden yapılandırılan yüz özellikleri ve dışı kaplanan gözler gibi insan kafatasının korunması dahil bazı dini uygulamalar

Kurulumundan birkaç yüzyıl sonra ilk yerleşim yeri terkedilmiştir. PPNA yerleşim evresinden sonra birkaç yüzyıllık bir yerleşim boşluğu oluşmuş, daha sonra PPNB yerleşim yeri kalıntıların aşınmış yüzeyi üzerinde kurulmuştur. MÖ 6800 yılında kurulan bu ikinci yerleşim, belki de bölge yerlilerini kendi egemen kültürlerine çeken istilacı insanların çalışmalarını temsil etmektedir. Bu dönemden kalma eserler arasında, insanların yüz hatlarını yeniden oluşturacak şekilde boyanmış on tane alçılanmış insan kafatası bulunmaktadır. Cenazeler gömüldüğünde insanların bu kafataslarını evlerinde tuttukları düşünülmektedir.

Mimari tasarım, taş temeller üzerinde kerpiçten yapılmış doğrusal binaları içermektedir. Kerpiçlerin yapışmasını kolaylaştırmak için derin parmak izleriyle somun şekli verilmiştir. Bütünüyle bir bina kazılmamıştır. Genellikle, odalar merkezi bir avlu etrafında kümelenmiştir. Odalar kireçten yapılmış kırmızı veya pembemsi terrazzo zeminlere sahiptir. Kamış veya sazlardan yapılmış olan bazı hasırların baskıları korunmuştur. Avlular ise toprak bir zemine sahiptir.

Kathleen Kenyon bu yapıyı bir türbe olarak yorumlamıştır. Türbenin duvarında bir oyuk bulunmaktadır. Yakınlarda bulunan bir volkanik taştan yapılmış bir yontma sütunun bu oyuğa yerleştirilmiş olduğu düşünülmektedir.

Ölüler, zeminlerin altına veya terk edilmiş binaların moloz dolgularına gömülmüştür. Birçok toplu mezar bulunmaktadır. Bütün iskeletler tamamen gömülmemiştir, bu da  gömülmeden önce bir bekletme süresi olabileceğine işaret etmektedir. Bir saklama alanı 7 kafatası içermektedir. Çeneler çıkarılmış, yüzler alçıyla kaplanmış ve gözlerin yerine taş böcekleri kullanılmıştır. Toplam on kafatası bulunmuştur. Kalıplanmış kafatasları Tel Ramad ve Beysamun'da da bulunmuştur.

Diğer buluntular arasında ok başları (saplı veya yanları çentikli), ince dişli orak bıçakları, keskiler, raspalar, birkaç trançet balta, obsidyen, bilinmeyen bir kaynaktan gelen yeşil obsidyen gibi taşlar yer almaktadır. Ayrıca değirmen taşları, çakıltaşları ve yeşiltaştan yapılmış birkaç öğütülmüş taş baltası bulunmuştur. Keşfedilen diğer parçalar arasında yumuşak kireçtaşından yapılmış çanak ve kaseler, taştan yapılmış mil halkaları ve muhtemel tezgah tartıları, spatula ve matkaplar, stilize edilmiş insan biçiminde alçı şekilleri, neredeyse doğal ölçülerinde insan biçiminde ve teryomorfik heykelciklerin yanı sıra kabuk ve malahit boncuklar yer almaktadır.

Tunç Çağı

Bir dizi yerleşim M.Ö. 4500 yılından itibaren devam etmiştir.

Erken Tunç Çağı

Erken Bronz IIIA'da (c. MÖ 2700 – 2500/2450; SultanIIIC1), yerleşim en geniş alanına MÖ 2600'lerde ulaşmıştır.

Erken Bronz IIIB (c. MÖ 2500/2450–2350; SultanIIIC2) döneminde Bahar Tepesi üzerinde G Sarayı ve şehir duvarları bulunmaktadır.

Orta Tunç Çağı

Orta Tunç Çağı'nda sürekli olarak yaşanılan bir yer olan Eriha; Geç Tunç Çağı'nda yıkılmış, bundan sonra artık bir kent merkezi olarak hizmet etmemiştir. Kent, dikdörtgen kulelerle güçlendirilmiş, geniş savunma duvarları ile çevrilmiş ve dikey şaft mezarları ve yer altı mezar odalarına sahip geniş bir mezarlığa sahipti; bunlardan bazılarındaki ayrıntılı cenaze sunakları, bölgede yaşayan kralların mezarları olabilir.

Orta Tunç Çağı boyunca Eriha; MÖ 1700'den 1550'ye kadar olan dönemde Tunç Çağı'ndaki en büyük genişliğine ulaşmıştı ve Kenan bölgesinin önde gelen küçük bir şehriydi. O dönemde bölgede büyük şehirleşme görülmüştür ve bu şehirleşme, Mitanni devletinin kuzeye doğru genişlemesiyle bağlantısı olan ve savaş arabası kullanan bir aristokratlar sınıfı olan Maryannu'nun yükselişi ile bağlantılıdır. Kathleen Kenyon, o dönemle ilgili şunları söylemiştir: "Orta Bronz Çağı, tüm Kenan tarihinin belki de en refah dönemiydi. ... O dönemdeki oldukça gelişmiş bir döneme ait savunma yapısı, karmaşık sistemin bir parçası olan büyük bir taş tahkimat duvarıydı." Tunç Çağı Eriha'sı 16. yüzyılda Orta Tunç Çağı'nın sonunda yıkılmıştır, Şehir-IV yıkım tabakasından kalan karbon ölçümü MÖ 1617-1530 tarihlerini işaret etmektedir. Özellikle c. MÖ 1573 yılını işaret eden bu karbon tarihi, Kenyon tarafından ortaya atılan katmanbilimsel c. 1550 tarihini doğruluyor.

Geç Tunç Çağı

Sahada Geç Tunç Çağı'nda (M.Ö. 1400'lerde) küçük bir yerleşim olduğuna dair kanıtlar vardır, ancak önceki kazılardan kaynaklanan erozyon ve yıkım bu katmanın önemli kısımlarını silmiştir.

Demir Çağı

Tel es-Sultan; MÖ 15. yüzyılın sonundan, kentin yeniden inşasının gerçekleştiği tarih olan MÖ 10. ve 9. yüzyıllara kadar boş kaldı. Bu yeni şehirden, doğu yamacındaki dört odalı bir evden başka kalıntı kalmamıştır. 7. yüzyılda Eriha geniş bir kasaba haline gelmişti, ancak bu yerleşim 6. yüzyılın sonlarında Babil'in Yehuda'yı fethetmesiyle yıkılmıştır.

Kaynakça

  1. ^ Gates, Charles (2003). "Near Eastern, Egyptian, and Aegean Cities", Ancient Cities : The Archaeology of Urban Life in the Ancient Near East and Egypt, Greece and Rome (İngilizce) (Birinci bas.). Routledge. s. 18. ISBN 0-415-01895-1. Jericho, in the Jordan River Valley in the West Bank, inhabited from ca. 9000 BC to the present day, offers important evidence for the earliest permanent settlements in the Near East. 
  2. ^ Murphy-O'Connor, 1998, p. 288.
  3. ^ a b c Freedman et al., 2000, p. 689–671.
  4. ^ Michal Strutin, Discovering Natural Israel (2001), p. 4.
  5. ^ Bromiley, 1995, p. 715
  6. ^ Schreiber, 2003, p. 141.
  7. ^ Bromiley, 1995, p. 1136.
  8. ^ Mithen, Steven (2006). After the ice : a global human history, 20,000-5000 BC (Birinci Harvard University Press pbk. ed. bas.). Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press. s. 57. ISBN 0-674-01999-7. 
  9. ^ Mithen, Steven (2006). After the ice : a global human history, 20,000-5000 BC (Birinci Harvard University Press pbk. ed. bas.). Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press. s. 54. ISBN 0-674-01999-7. 
  10. ^ a b Ran Barkai and Roy Liran. "Midsummer Sunset at Neolithic Jericho". In Time and Mind: The Journal of Archaeology, Consciousness and Culture, Volume 1—Issue 3, November 2008, p. 279. DOI 10.2752/175169708X329345
  11. ^ Mithen, Steven (2006). After the ice : a global human history, 20,000-5000 BC (Birinci Harvard University Press pbk. ed. bas.). Cambridge, Massachusetts: Harvard University Press. s. 59. ISBN 0-674-01999-7. 
  12. ^ a b c Akkermans, Peter M. M.; Schwartz, Glenn M. (2004). The archaeology of Syria : from complex hunter-gatherers to early urban societies (c. 16,000-300 BC). Cambridge University Press. s. 57. ISBN 978-0521796668. 
  13. ^ Janson and Janson, 2003.
  14. ^ Avraham Negev ve Shimon Gibson (2001). Jericho. Archaeological Encyclopedia of the Holy Land. New York ve Londra: Continuum. s. 259. ISBN 0-8264-1316-1. 

Bu makale, Creative Commons Attribution-Share-Alike License 3.0 altında yayınlanan Wikipedia makalesinin Eriha maddesini kullanmaktadır.